pazarlama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pazarlama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ankara 'da Likemind Bambaşka !!

Adana'da çok küçük bir grupla likemind'lara başladık. Ortalama 8-9 kişi likemind'ları yapmaya başladık. En azından Adana'da kafa dengi oturup geek muhabbeti yapabileceğim bir yeni insanlarla tanıştım.. Memnunum.

Dün gece 11 sularında Friendfeed'de bir feed'de gördüm ve hemen geliyorum dedim. Her zamanki gibi Oğulcan rehberliğimi yaptı ve sabah 9 civarında YKM 'de buluşup CEPA 'ya yol aldık.

Bu tip ortamlar ilk başlarda çok kasvetli oluyor . Özellikle hiç kimseyi tanımayan biriyseniz. Ancak ortal bir dil olan blog, pazarlama işi kurtarıyor.

Eren Yalçın(Setrow) ile e-mail marketing hakkında çok güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Mesela patent olayında ne kadar çok para döndüğünü anladım.. Davut Topçan ile keyifli sohbetler yaptık. Marro.ws takımıyla marro.ws 'nin tam olarak ne işe yaradığını birinci ağızdan dinledik.

E-ticaret sitelerinin daha iyi olması için Eren'nin projesi hakkında konuştuk. (Neredenaldin.com) hiç bir kar amacı gütmeyen bu projeye tam destek vermek istiyorum.

Online alışverişlerinizden sonra mutlaka kullandığınız sitenin olumlu ve olumsuz yönlerini sisteme girin. Sorununuz olduğu vakit site yetkililerine sistem üzerinden ulaşabiliyorsunuz.

Kendimi tanıtırken İnşaat Mühendisliği bölümünde okuyorum diyince bir anda insanlar ne alaka oluyorlar ancak reklam ve pazarlamaya olan ilgim ile bu önyargıyı kırdığıma inanıyorum.

Bu arada Tolga Özek çok kral adam.

Fotoğraflar için : [link]

İnsan hakkı ihlali mi ?


Her marka iyi bir tüketici olmamızı istiyor. Yaptıkları herşey bizim onların ürettiği şeyleri daha fazla tüketmemiz için.
Sırf biz tüketelim diye bazen binlerce , bazen milyonlarca hatta bazen de milyarlarca dolar harcıyorlar .
Kimisi kıvrak manevralarla tak diye karşımıza çıkıp kendini bize hatırlatıyor, kimisi de heryerde bangır bangır bağırarak görmek istemesek de bize kendini gösteriyor.

Reklam ve pazarlama bu döngünün içinde sıkışmış siz almıyorsunuz belki ama bende bunlar var alırsan işte böyle mutlu olursun gibi söylemleri kendine ana hedef edinmiş bir meslek veya bir olgu.

Düşünün sırf yeni çıkan bi ürünü 100.000 kişi denesin diye marka numunelerini hazırlıyor her şehirde ekiplerini kuruyor o ekiplere maaş ödüyor. Üstüne üstlük o numuneyi de bedava dağıtıyor.
Bunun tv reklam çekimi ve yayınlanması, gazete-dergi, internet ve aklınıza gelebilecek her türlü medya alanı.
Niye sırf biz daha çok tüketelim diye.
Yapılan çalışmalara göre insanların dikkatini çekmek eskisine göre çok daha zor . Diyelim dikkatini çektin mesajını ona aktarman için çok kısa bir süren var o süre içinde anlattın anlattın , yoksa boşa harcanmış bir sürü para..

Bi zamanlar saçma reklam furyası vardı..
Telsimin Cem Yılmaz 'lı reklamları , ixir'in kestanecisi gibi .
Bunlar markayı tüketmek değil de bilinir hale getirmek için yapılan şık hareketlerdi . Ama yukarda yazdığım iki marka 'da mezarlıkta şık köşelerini almış markalar.

Geçen gün Cihan Yüce'yle ayak üstü sohbette şunlar çıktı :
"İnsanların reklam görmeme özgürlüğünün olması gerekli. Haneye tecavüz gibi bişey. Anti reklam timi mi kursak filan .... "uzar gider geyiğe sarıyor devamı (ki öğrencilik yıllarımızda 2 mizde harçlığımızı reklam ve pazarlama'dan çıkarıyoruz .

Ama bence yukardaki söylemin haklı bir tarafı var. Reklamlar istesek de istemesek de bizi aptallaştırıyor. Algı sürelerimizi köreltiyor. Belki de bu bir insan hakkı ihlalidir. ??
Ne dersiniz ?

Flyer Dağıtmak bir iletişimdir.

Blogumu takip edenler youthrepublic bünyesinde bir kampüs marka yöneticisi olduğumu bilir şayet takip etmeyenlerdenseniz bunu öğrenmiş oldunuz.
İşimizin büyük bir bölümünü flyer ve sampling dağıtmak oluşturuyor. Ancak bizim farkımız biz bu flyer ve sampling'i dağıtırken hedef kitleyle sürekli iletişimde oluyoruz nasıl mı ???

Öncelikle hepimizin üstünde marka'nın iletişim görselleri giydirilmiş kıyafetler oluyor. Mesela şöyle



Bu kıyafetler sayesinde biz hedef kitleye yaklaşırken zaten acaba bunlar nedir diye merak uyandırıyoruz. Düşünsenize kampüsünüzde bir takım insan sayısı 5 ila 10 arasında hepsi tek tekmil aynı kıyafet dillerinde aynı söylem .. İşte bu markanın hedef kitlesiyle iletişimini oluşturuyor.
Ayrıca ürünü dağıtarak onların denemelerini sağlayarak markaya olan güvenlerini ve sempatilerini kazanıyoruz.
Mesela First Ice dağıtırken "Buz gibi lezzeti denediniz mi?" diyip buz kovasından maşa ile bir küp first ice çıkarıp hedef kitlemize uzatıyoruz direk ağzına atıyor tabi ve o vermiş olduğu ferahlıkla yüzü gülümsüyor.

Ben şunu çok gördüm. Hayatından bezmiş eline bir tomar kağıt tutuşturulmuş biri suratı asık alsalarda elimdeki iş bitsin gideyim eve diye flyer dağıtıyor ...
Bu kişiden aldığınız flyer 'la yukarda anlattığım flyer arasında dağlar kadar fark var sizde tahmin etmişsinizdir.

İşte bizim burda gücümüzü genç olmamız ve enerjimizi dışarı çok iyi yansıtıyor olmamız yaratıyor.

İşte bu yüzdendir ki Youthre Republic sektörün yükselen yıldızı biz de onun sahadaki yegane neferleriyiz.

Reklam Pazarlama Üzerine bi kaç bişey..


Her ne kadar inşaat mühendisi öğrencisi olsam da pek alakam olduğunu düşünmüyorum. Hatta bu sıralar hocalara gidip tek tek konuşmayı da düşündüm. Replikler aynen şöyle olacak.
- hocam merhaba ben öğrenciniz beni tanımassınız çünkü öyle kendi bölümüm dışında her bölümde bulunuyorum. Kendi kimliğimi bulma çabasındayım ve sanırım buldum. Ben inşaat mühendisliği yapmayı düşünmüyorum ama bu diplomaya da ihtiyacım var..
Hocam valla billa bina dikmeyecem geçir beni şu dersten. Ben reklamcı olacam.. Böyle gençlerle çalışacam ömür boyu trendleri takip edecem. Böyle bir şeyi aynı anda tüm Türkiye'de hayata geçirecem Walla bak ver diplomayı odaya bile kayıt olmam yeterki ver!!!!


Hoca heralde dumur olacaktır bu sözlerimden sonra..

Neyse gelelim bu reklam pazarlama olayına... Markalar ne ister. Ajanslar onlara ne vaad eder hepsine teker teker değinmeye çalışacam efendim..

Şimdi büyük bir marka öncelikle hedef kitlesini belirler. Bunu yaparken değişik enstrümanlar kullanır. Mesela Fikrimuhim'e derki bana anket yap. Şu şu özelliklere sahip insanlara . Bakalım gerçekten benim hedef kitlem bu muymuş..

Pazar araştırması pazarlamanın en önemli etkenidir. Şimdi Türkiye'de bir gerçek var. 15000.000 genç nüfusun yaşadığı bir ülkede yaşıyoruz. Bu ne demek oluyor tüketicilerin bir çoğu genç..
Markalar artık o kadar bilinçli ki. Diyorki belki ben bu kesime hitap etmiyorum ama ajanslar gelir bana yardım edin nasıl bir iletişim kampanyası yaparız ki bu gençlere benim markamı sevdiririz.
Veee tabii ki burda benim canımdan çok sevdiğim ve bir parçası olduğum Türkiye'nin medarı iftarı , Türkiye'ye gençlik iletişim ve pazarlama kavramlarını oturtan sektörün büyük oyuncusu Youthrepublic devreye giriyor.

Youthrepublic sektörde daima öncü oldu. Yaptığı işlerle ve müthiş enerjik Kampüs Marka Yöneticisi network'uyle bütün işlerin altından alnının akıyla çıkmayı başardı..

Youthrepublic bloguna bakmak için burdan lütfen : Gençlik Pazarlaması

Şimdi hal böyle iken artık her marka gençlere biraz daha yakın olmak istiyorlar. Çünkü nerdeyse en büyük potansiyel gençlerde. Peki bu gençlere nasıl ulaşırız? Bunu hiç düşündünüz mü?

Bu gençler genelde kampüste takılırlar. Arkadaşlarıyla kantinde oturup çay içer muhabbet ederler. İşte burda Gerilla marketing devreye giriyor. Gerilla takımlarımız bir den kantine giriyor ve tanıttığı markanın sloganıyla belki bir el ilanı veriyor. Sorulan sorulara cevaplar veriyor ve markasını en iyi şekilde tanıtıyor. Hep şu örneği veriyorum arkadaşlarıma . Mesela oturuyoruz birisi gelip masamıza flyer bırakıyor. Hiç bir kelime etmiyor. Nedir ne değildir. Çoğu zaman dikkatimi bile çekmiyor benim bu dağıtılan flyerlar. Ama gerilla marketing de ne oluyor . Birden t shirtlerini yaka kartlarını veya o iş için hangi aksesuar belirlenmişe onlarla birlikte genç dinamik ve eğlenceli insanlar geliyor bir yandan sloganlar çığırıyor bir yandan da flyer'ını dağıtıyor. İşte günümüzde artık TV ve billboard reklamları çok önem arz etmiyor. İnsanlar birebir yaşadığı tecrübelerle tanıştığı markalarla daha içli dışlı olmayı tercih ediyor. Tabii bu iş hem masraflı hem de çok zahmetli. Herkese ulaşmaya çalışıyorsunuz.

Viral marketing ise çok daha ayrı bir dal. Belki bu 15.000.000 gencin 5000.000 'u internette vakit geçiriyor. Bunun için yaşadığınız şehirlerdeki local forumları ve blogları iyi keşfetmeniz gerekmekte. Bi de tabii ki friendfeed,twitter,facebook gibi insanların çok fazla takıldığı sistemleri çok iyi bilip en etkili şekilde viral tanıtımlarınızı yapmanız gerekmekte...

Pazarlama tamamen değişen bir sektör .Sürekli yenileniyor. Trendleri çok iyi takip etmek gerekiyor. Tabii her geçen gün yeni şeyler çıkarak yeni iş alanları da açılmakta. Önemli olan ise bu yeni iş alanlarını keşfetmek bence.

Sözlerimi bağlamaya çalışıyorum şu anda ancak bir türlü bağlayamıyorum .. Neyse bu yazı da böyle bitsin emi.??