Mülakat - Bir sonbahar filmi

Kurban bayramı beni ve kardeşimi kendisi şudur kreatif açıdan tetikledi.
Bizde kısa geyik bir mulakat filmi çektik.

Video kısa açıklaması :
Bahadır: 24 yaşında kendini beğenmiş ve gündelik figüranlık işlerinde çalışıyor. Hayatının %90 'ı işsiz olarak geçiyor. aynı zamanda balık burcu .
Merve : 19 yaşında şizofren ve tutarsız. Gündelik hayatında insanlarla konuşmadan iletişime geçebiliyor. Kaldırımlardaki fazla taşları çantasına atıyor. Dikkat ettik de bunu yaparken gözlük takıyor.




Pil Stop


Yanlış görmediniz Pit Stop felan değil pil stop.
Bu aralar internet üzerinden yapılan marka kampanyalarını sevmeye başladım açıkcası belki ilerki dönemlerde bu tip kampanyalarla ilerleyebilirim.

Neyse gelelim Duracell'e . Duracell çok akıllıca bir internet sitesi yaparak tüketicilerine marka imajını çok iyi anlatıyor.

Oyun 2 etaptan oluşuyor. 1. etapta sıradan Çinko Karbon piller ile yarışıyorsunuz. Piller diyorum dikkat ederim çünkü 2. etapta Duracell pil ile yarışıyorsunuz .

1. etapta 10 tane çinko karbon 1 tane duracell'e denk geliyor.
Ve 10 kata kadar dayanıklı olduğunu size tekrar hatırlatıyor.

Hediyelere gelirsek şayet :
6 hafta sürecek olan kampanya'da
Uzaktan kumandalı oyuncak araba
Sony Vaio Laptop
İphone 3Gs
Playstation 3 'den birisini kazanabilirsiniz.

İnternet sitesine :[link]
Facebook Fan Page : [link]

İnternette neydik , Ne olduk ?


İnternet hayatımızı bir düşünelim. Şayet IRC döneminde girdiyseniz ilk defa internete sizin için önemli şey #zurna kanalında + almaktı.

Henüz Web 2.0 kavramları piyasada yokken IRC protokolü altında Mirc ile sosyalleşiyorduk. DCC'den dosya alıp gönderiyorduk . Asla karşıdakinin fotoğrafını göremiyorduk filan .

Trendler değişip değişik Sosyal ağlar hayatımıza girmeye başladığı vakit biraz abondone olduk diyebilirim. En azından kendim için..

Yonja'nın başarısı ile birden herkesin Yonja'ya koşması ile arkadaşlarını bulması hatta burdan kız arkadaş erkek arkadaş bulması olayın rengini değiştirdi.

Arada Hi5 , Sosyomat , elektrikidaresi , 80630 , gayet.net gibi sosyal ağlar hayatımıza hızlıca girip çıktı. Sanırım elektrik idaresi kapandı şuanda .

80630 sadece invite'la üye alıyordu bana hiç bir zaman davetiye gelmedi üye de olamadım.
Ama bi ara çok iyi hatırlıyorum içinde forum barındıran sosyal ağlar baya popülerdi.

İşte bu çoğu sitede yapmanız beklenen yeni insanlarla tanışıp kendinize belkide olmadığınız bir karaktere bürünmenizi sağlamak.

Facebook çılgınlığı çıktıktan sonra kullanıcıların beklentileri değişmeye başladı. Artık tanımadığı kimseyi listesine eklemeyen hatta tanımadığı biri ekleme talebi gönderdiği zaman mesaj atarak hesap soruyorlar.

"Kardeş tanımıyorum neden ekleme talebi gönderiyorsun !" veya "tanışıyor muyuz ?" gibi mesajlar atabiliyorlar.

İnsanlar facebook'ta tanımadığı kişileri eklemek istemiyorlar.

Ve nerden nereye geldik di mi ? Daha ne olduğu cinsiyetinden dahi emin olmadığımız insanlarla IRC dertleştiğimiz günlerin üzerinden çok geçmedi. Herşey 10 yıl içinde değişti.

Hatta gelişen yazılım teknolojisiyle ve müthiş fikirlerle ortaya çıkan Friendfeed ve Twitter gibi mikro blogging siteler hatta kişisel bloglarla internet inanılmaz bir bilgi dökümanına dönüştüler.



Braun Cruzer 4 ile Tarzını Yarat

Braun'un başlattığı Tarzını Yarat kampanyası dilden dile yayılıyor. İşte ben de tarzımı yarattım ve oylarınızı bekliyorum.
Oyunun amacı : Braun Cruzer 4 'ün gerçekte sakalınızda yaptığını küçük bir oyun ile sizde resminiz üzerinde yapabiliyorsunuz. Ayrıca şöyle de bir güzelliği var. Bu işlemi yaparken sadece resminizi yüklüyorsunuz ve sakal şeklinizi seçip istediğiniz değişikleri oyun sayesinde yapabiliyorsunuz.

Peki ne kazanacaksınız ?
Oyun şöyle işliyor. Resminizi yükledikten sonra kullanıcı girişinden resminizi oylamaya açmanız gerekiyor. Oylamaya açtığınız resmi de arkadaşlarınıza göndererek oy istiyorsunuz. 1 ile 3 arasında puanlama yapıyor arkadaşlarınız da . Her oy ile birlikte çekiliş hakkı kazanıyorsunuz.
16 Kasım'da ise çekilişle hediyeler sahiplerini buluyor.
Ödüller :
6 Sony Vaio Laptop
6 İphone 3Gs
6 Sony Playstation 3
60 Braun Cruzer 4 'den biri sizin olabilir.

Ayrıca Facebook Fan Page'in üzerinde ise bir yarışma düzenliyorlar. Fan page üzerinden en çok oy ve yorumu alan hayran fotosu sahibi ise 1 adet Braun Cruzer 4 kazanma şansına erişiyor.

Siteye buradan
Bana oy vermek için buradan
Fan Page'e gitmek için buraya
tıklamanız yeterli.

Akbank Düşünce Kulübü

Geçen sene ilki düzenlenen akbank düşünce kulübü bu sene 2 yaşına giriyor.
Geçen sene 8 üniversite ile sınırlı olan kapsam da 10 üniversiteye çıkıyor.
Normal İK projelerinden daha farklı olan Akbank düşünce kulübü tamamen bir Fikir kulübü olarak ortaya çıkan bir etkinlik üstelik büyük ödül Harvard ..
Geçen sene 3 kişiyi Harvard'da yaz okuluna gönderen Akban Düşünce Kulübü bu geleneği devam ettirerek bu sene de şanslı öğrencilerin cv'lerine değer katacak hediyeler veriyor.
Başvurmak için 3. sınıfa gidiyor olmanız gerekmekte ve iyi derecede ingilizce biliyor olmanız gerekmektedir.

Katılmak için yapmanız gereken tek şey
akbankdusuncekulubu.com adresinden cv'nizi doldurup başvurmanız.

Geçen senenin talihlileri ve yapılan aktivite ile ilgili sabah gazetesinin yaptığı habere de burdan ulaşabilirsiniz : Link

Canon See Him !

Geçenlerde friendfeed'de Furkan'nın böyle bir kampanyaya başladığını öğrendim ve ona destek vermek için taaa Adana'lardan kalkıp İstanbul'a geldim..
Bu pozu verirkenki amacım ise Canon'nun hala Furkan'ı görmemesindeki tepkimdir.
Canon Furkan'ı gördükten sonra bizi de gör der ve giderim
Furkan'nın proje sitesi : canonseeme
Furkanın Friendfeed adresi : http://friendfeed.com/katatonikpatlican


Ankara 'da Likemind Bambaşka !!

Adana'da çok küçük bir grupla likemind'lara başladık. Ortalama 8-9 kişi likemind'ları yapmaya başladık. En azından Adana'da kafa dengi oturup geek muhabbeti yapabileceğim bir yeni insanlarla tanıştım.. Memnunum.

Dün gece 11 sularında Friendfeed'de bir feed'de gördüm ve hemen geliyorum dedim. Her zamanki gibi Oğulcan rehberliğimi yaptı ve sabah 9 civarında YKM 'de buluşup CEPA 'ya yol aldık.

Bu tip ortamlar ilk başlarda çok kasvetli oluyor . Özellikle hiç kimseyi tanımayan biriyseniz. Ancak ortal bir dil olan blog, pazarlama işi kurtarıyor.

Eren Yalçın(Setrow) ile e-mail marketing hakkında çok güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Mesela patent olayında ne kadar çok para döndüğünü anladım.. Davut Topçan ile keyifli sohbetler yaptık. Marro.ws takımıyla marro.ws 'nin tam olarak ne işe yaradığını birinci ağızdan dinledik.

E-ticaret sitelerinin daha iyi olması için Eren'nin projesi hakkında konuştuk. (Neredenaldin.com) hiç bir kar amacı gütmeyen bu projeye tam destek vermek istiyorum.

Online alışverişlerinizden sonra mutlaka kullandığınız sitenin olumlu ve olumsuz yönlerini sisteme girin. Sorununuz olduğu vakit site yetkililerine sistem üzerinden ulaşabiliyorsunuz.

Kendimi tanıtırken İnşaat Mühendisliği bölümünde okuyorum diyince bir anda insanlar ne alaka oluyorlar ancak reklam ve pazarlamaya olan ilgim ile bu önyargıyı kırdığıma inanıyorum.

Bu arada Tolga Özek çok kral adam.

Fotoğraflar için : [link]

Arog - Bir Taş Devri filmi


Arog'u daha demin izledim ...
Çalıntı fikir'den tutun da bilmem neye kadar bir sürü kötü eleştri alan bir film. Bu kadar kötü eleştri alan bir filme elbette önyargı oluşuyor insanda.

Ben sadece şunu söylüyorum AROG belki çok başarılı bir film değil ve filme çok fazla reklam montesi yapılmış ancak kötü zaman geçirten bir film hiç değil..

Yani ben bazı filmlere eğlencelik pop corn film tag'ı koyarım sanırım bu filmde arşivime bu tag ile girecek ..

Canımı sıkmayan bana işkence yapmayan hatta zaman zaman güldüren bir film. Bakalım Cem Yılmaz'ın yeni filmini 4 gözle bekliyorum....

Hokkobaz gibi filmler bekliyorum ondan.

AROG 'u hatırlamak için fragmanı işte aşağıda


Friendfeed

Friendfeed'i TBWA beni işe alsın blogunu duyduğum zaman keşfetmiştim. Bunu da sunipeyk'in blogunda görmüştüm. Yorumlarda friendfeed'de tartışma devam ediyor gibisinden bişeyler yazıyorlardı. O sıralar takip ettiğim bir çok sitede friendfeed'de şu oldu bu oldu öyle oldu şöyle oldu gibi yazılara rastlıyordum. Eee tabii insan meraklı bir yaratık ve bende merakımın esiri olarak friendfeed'e üye oldum.

Daha sonra baktım ki bu sosyal ağ çok fazla işinin ehli insan var. Önce ben bi kenara pısıyım da takip edeyim dedim ve bir süre öyle de yaptım.

Twitter'dan çok fazla haz etmiyorum ancak friendfeed tam benlik biçilmiş kaftan. Tüm internet yaşamınızın tek bir çatı altında toplandığını düşünün ve bir çok insanı da bu şekilde takip edebildiğinizi.

Friendfeed'e katılmadan önce ne Muge Cerman' i bilirdim ne de Serdar Kuzuluoğlu'nu ..
İşte bir sürü tanımadığım insanların arasında genelde hep aynı konudan konuşmak beni çok fazla rahatlatıyordu.

Çünkü internet piyasasına , reklama ve pazarlamaya çok ilgiliydim. Bir çok pazarlama üzerine yazan blogger'ı burada öğrendim ve takibe aldım.

Friendfeed'in hayatıma girdiğinden beri artıları çok fazladır..

Son günlerde nedense daha az girmeye başladım .. Girsem de muhabbetlere katılmadım sadece birebir tanıştığım insanların feed'leriyle ilgilendim. Çok fazla feed girmedim ... (soğudum senden friendfeed ilişkimizi gözden geçirelim bence )

Soğuma nedenlerim...
Çok eski olmamama rağmen nerde o eski günler demeye başladım ki henüz bir yıl bile olmadı kaydımı yapalı..

İlk başlarda oysaki sadece blogumu tanıtırım diye düşünüyordum. Artık öyle bi kaygım da kalmadı. Tanıyan tanısın tanımayan tanımasın çok da tın .. Google'dan aratıp bulabiliyorlar sonuçta blogumu. Hiç bir zaman şöhret peşinde koşmadım .

Friendfeed facebook'laşmaya başlıyor. Hatta yakında devlet kapatır diye de düşünmüyor değilim. Çünkü private olmayan bazı kullanıcılar pornografik içerik yayınlıyorlar.
(gerçi pardon sanatsaldı o)

Kişisel PR için de artık friendfeed'in çok önemli olmadığını düşünüyorum.
Sanırım ilk defa bir sosyal ağ ile duygusal bağ kurdum ve bunları blogumda yazıyorum.

Ama eski havasını tekrar yakalayacağını da artık düşünmemeye başladım . İyisimi hide ve block kullanıp gerisini koyvermek . Bundan sonra böyle yapacam sanırım .

(ayrıca artık arkadaşlarıma friendfeed'i arkadaşlarıma önermeyi bırakıyorum )

Rock'n Coke Heyecanı Başlıyor !!


17-18-19 Temmuzda başlayacak Rock'n Coke Festivali'ne çok az kaldı..
Geçen sene daha önceki senelerden daha iyi bir festival yapamayacakları için festivali iptal etmişlerdi bu sene ise tam gaz festival kaldığı yerden devam ediyor. Tek farkı festival bu sene İstanbul Park 'da düzenlenecek .

Bu sene festival'in ana sponsorluğunu vodafone yüklenmiş. Gençlere yönelik bir çalışma olarak Vodafone'u bu kararından dolayı kutluyorum. Ayrıca Vodafone bu sponsorluk çalışması esnasında bazı internet üzerinden yarışmalar da düzenleyecek ..

Facebook sayfası : [link]
Twitter sayfası : [link]

Monster'dan Kariyer Canavarı

monster-logo-with-tagline_nuncscio



Monster Türkiye ayağı hizmete girdiğinden beri kariyer sitelerinde yeni bir soluk getirdi. Bu tartışılmaz birşey. İş arayan odaklı olan Monster.com.tr 'nin en büyük söylemi "Sen bir cv'den fazlasın ! " . Bu söylemi de boş durmayıp bir blogla pekiştirmişler. [link]

Monster geçtiğimiz günlerde 41?29? ajansının altına imzasını attığı Monster Kariyer Canavarı oyunuyla bizlere tekrardan merhaba dedi. Oyun tycoon oyunlarını andırıyor. Size iş yerinizde karşılaştığınız sorunlarınızla ilgili sorular soruyor ve bu sorulara verdiğiniz yanıtlarla ilerlemenizi sağlıyor. Stajer olarak girdiğiniz bir şirketten CEO olarak çıkıyorsunuz.

Oyuna giriş yapabilmeniz için daha önceden monster.com.tr 'ye üye olmanız gerekiyor. Şayet üye değilseniz hiç üzülmeyin hemen kısa bir üyelik formuyla üye olabilir ve oyunu oynayabilirsiniz.

Oyun için [link]

Sansüre Sansür Yay hareketi

Youtube engellemelerinden sonra sansüre sansür hareketi başlamıştı bir çok site sansüre tepki göstermek için "Bu site kapatılmıştır" gibi bi ibareyle kendi sitelerini 1 günlük kapatmıştı. Şimdi yeni bir akım başlıyor.
Yay hareketi genelde friendfeed'de yapılan bir eylem. (Rivayetlere göre Sunipeyk çıkarttı)
Şimdi bu yayılma hareketi bloglara fırladı. Evet yayıyoruz sansür yapanları kınıyoruz.

Bu harekette emeği geçenler bazı videolar hazırlamışlar buyrun keyifle izleyin efendim.




Sansüresansür.org

Lisedeki ben


Evet bu haftasonumu maziiye adadım..
Lise'den 2 arkadaşımla (duygu ve canseri) birlikte güzel bir haftasonu geçirdim. Çok fazla mekan gezip çok para harcamadım sadece muhabbetin dibine vurdum diyebilirim. Meğersem lise yıllarımı ne de çok özlemişim.
Çok değil bundan ortalama 5 sene önce ÖSS 'ye hazırlanan bir gençtim. Son çeyrekteki uğraşlarım sonucu istemediğim bir bölüme yerleştirdi devlet beni . (Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum )
Lisede ben neydim şimdi neyim ?? Üniversite insanı ne kadar geliştirir sorularını sormama neden oldu bu hafta sonu.
Kısaca lisedeki ve üniversitedeki Bahadır arasındaki farkları sıralıyorum..
  • Lisede hiç kız arkadaşım olmadı - Üniversitede 2 tane ilişkim oldu. (1 'i 2 buçuk yıldır devam etmekte)
  • Lisede hiç popüler değildim . - Övünmek gibi olmasın Çukurova'da adımız bilinir.
  • Lisede sınıftaki zekilerden biriydim diyebilirm - Üniversitede abi not var mı soruları soran bir tip oldum .
  • Lisedeki müzik zevkim (limp biz kit , metallica vs.. ) Üniversitede çok dallandı budaklandı bu liste . Her çeşidi dinlemeye çalışıyorum şu aralar blues 'a taktım diyebilirim.
  • Lisede internet mirc 'den ibaretti - Üniversitede blogger oldum .
Bu farklar uzar gider anlayacağınız. Peki hangi halimden memnunum ?
Hiç bir sorumluluğumun olmadığı sadece ders çalışmam gereken bir dönem olan lise mi ? Arkadaşlıkların çıkar değil de gerçek samimi duygulara dayanan lise mi ?
Yoksa arkadaşlıkların sahteliklerle dolu olduğu üniversite mi ?

Bu hafta sonu gerçekten ne kadar şanlı olduğumu bir kez daha keşfettim. ATO anadolu lisesi'nde ne güzel insanlarla tanışmışım meğersem. 11 yaşında girdiğim okuldan ne güzel insanlar kalmış arkaya.

Özledim evet uzun zamandır
- lise mi ?? Pehh!!
yapan ben liseyi özledim. O ergenlik döneminde sesimin ilk kalınlaştığı yıllarda buna şahit olan arkadaşlarımı özledim. 3 ay içinde 10 cm uzayınca yanlarına geldiğim zaman beni tanımayan arkadaşlarımı özledim.
Liseme gittim geçen sene . "Firs Ice" penetrate'i yapmak için. Okul bir soğuk , bir boş geldi gözüme.. O okul arkadaşlarımla güzeldi sonra anladım.

Hocalarımız derdi ki ATO'lu olmak ayrıcalıktır.
Diyorum ki siz halt yemişsiniz. Siz anca kendi cebinizi ve rahatınızı düşünürsünüz. ATO 'da öğretmen olmak sizin ayrıcalıktı evet. Ama bizim için arkadaşlarımızla birlikte olmak ayrıcalıktı sadece. Gerisi tırıvırı.

İnsan hakkı ihlali mi ?


Her marka iyi bir tüketici olmamızı istiyor. Yaptıkları herşey bizim onların ürettiği şeyleri daha fazla tüketmemiz için.
Sırf biz tüketelim diye bazen binlerce , bazen milyonlarca hatta bazen de milyarlarca dolar harcıyorlar .
Kimisi kıvrak manevralarla tak diye karşımıza çıkıp kendini bize hatırlatıyor, kimisi de heryerde bangır bangır bağırarak görmek istemesek de bize kendini gösteriyor.

Reklam ve pazarlama bu döngünün içinde sıkışmış siz almıyorsunuz belki ama bende bunlar var alırsan işte böyle mutlu olursun gibi söylemleri kendine ana hedef edinmiş bir meslek veya bir olgu.

Düşünün sırf yeni çıkan bi ürünü 100.000 kişi denesin diye marka numunelerini hazırlıyor her şehirde ekiplerini kuruyor o ekiplere maaş ödüyor. Üstüne üstlük o numuneyi de bedava dağıtıyor.
Bunun tv reklam çekimi ve yayınlanması, gazete-dergi, internet ve aklınıza gelebilecek her türlü medya alanı.
Niye sırf biz daha çok tüketelim diye.
Yapılan çalışmalara göre insanların dikkatini çekmek eskisine göre çok daha zor . Diyelim dikkatini çektin mesajını ona aktarman için çok kısa bir süren var o süre içinde anlattın anlattın , yoksa boşa harcanmış bir sürü para..

Bi zamanlar saçma reklam furyası vardı..
Telsimin Cem Yılmaz 'lı reklamları , ixir'in kestanecisi gibi .
Bunlar markayı tüketmek değil de bilinir hale getirmek için yapılan şık hareketlerdi . Ama yukarda yazdığım iki marka 'da mezarlıkta şık köşelerini almış markalar.

Geçen gün Cihan Yüce'yle ayak üstü sohbette şunlar çıktı :
"İnsanların reklam görmeme özgürlüğünün olması gerekli. Haneye tecavüz gibi bişey. Anti reklam timi mi kursak filan .... "uzar gider geyiğe sarıyor devamı (ki öğrencilik yıllarımızda 2 mizde harçlığımızı reklam ve pazarlama'dan çıkarıyoruz .

Ama bence yukardaki söylemin haklı bir tarafı var. Reklamlar istesek de istemesek de bizi aptallaştırıyor. Algı sürelerimizi köreltiyor. Belki de bu bir insan hakkı ihlalidir. ??
Ne dersiniz ?

Sigara Güncesi

Yaklaşık 4 yıldır tiryaki kıvamında bir sigara tüketicisiyim. Geçen hafta birden kafama dank ederek sigarayı bırakmam gerektiğini düşündüm.

Bunu yaparken kitleleri de etkileyebilir miyim acaba diyerek bir blog açtım ..

www.sigaraguncesi.com

Şu ana kadar gelen tepkiler çok güzel. Bırakanlardan destek mailleri alıyorum. insanlar bloglarında sigaraguncesi blogundan bahsediyor.

Siteyi açma fikri bana sigarayı bıraktıran şey .

Sizlerde destek vermek istiyorsanız . Ne şekilde olursa olsun aklınıza nasıl bir eylem planı gelirse gelsin lütfen bana mail atın..

biraktimben[at]sigaraguncesi.com

Sol tarafta izlemekte olduğunuz çalışmayı da abim hediye etti. Herkes farklı şekilde destek oluyor ..
Hosting sorunumu Özer abi çözdü . Arkadaşlarım bloglarında bahsetti. Peki siz bana nasıl katkıda bulunabilirsiniz ?

O zaman en azından bir yorum bırakarak beni mutlu et bugün ...

Cafe Crown arası !!


  • Cafe crown gençlere önem verir !!
  • En dinamik 3'ü 1 arada üründür.
  • Çok çeşitlidir.
  • Eğlencelidir.
  • Fındık gibi kahvedir .
  • www.hoptekle.com kolbastı yapmayı bilmenize gerek kalmaz.
  • O sizin çukulata sevgilinizdir .
  • Derse veremiyorsan kendini sen en iyisi ver bi café crown arası .

Gürgen Buraya Yumruk Havaya


Gün geçmiyor ki bir acaiplik bir aktivite olmasın Çukurova Üniversite'sinde ..
Gürgen Knorr Çabuk Çorba Sponsorluğunda Mithat Özsan Amfisinde saat 12:30 'da Gürgen Öz söyleşini kaçırma..
Dışardaki kış bahçesiyle egzantrik yarışmalar ve süpriz hediyeler seni bekliyor.
Kampüste 1 dk.. !!
Haa 1 dk. 'da hazır olan Knorr çabuk çorba da ikramımız.
Çabukçorba.com

Flyer Dağıtmak bir iletişimdir.

Blogumu takip edenler youthrepublic bünyesinde bir kampüs marka yöneticisi olduğumu bilir şayet takip etmeyenlerdenseniz bunu öğrenmiş oldunuz.
İşimizin büyük bir bölümünü flyer ve sampling dağıtmak oluşturuyor. Ancak bizim farkımız biz bu flyer ve sampling'i dağıtırken hedef kitleyle sürekli iletişimde oluyoruz nasıl mı ???

Öncelikle hepimizin üstünde marka'nın iletişim görselleri giydirilmiş kıyafetler oluyor. Mesela şöyle



Bu kıyafetler sayesinde biz hedef kitleye yaklaşırken zaten acaba bunlar nedir diye merak uyandırıyoruz. Düşünsenize kampüsünüzde bir takım insan sayısı 5 ila 10 arasında hepsi tek tekmil aynı kıyafet dillerinde aynı söylem .. İşte bu markanın hedef kitlesiyle iletişimini oluşturuyor.
Ayrıca ürünü dağıtarak onların denemelerini sağlayarak markaya olan güvenlerini ve sempatilerini kazanıyoruz.
Mesela First Ice dağıtırken "Buz gibi lezzeti denediniz mi?" diyip buz kovasından maşa ile bir küp first ice çıkarıp hedef kitlemize uzatıyoruz direk ağzına atıyor tabi ve o vermiş olduğu ferahlıkla yüzü gülümsüyor.

Ben şunu çok gördüm. Hayatından bezmiş eline bir tomar kağıt tutuşturulmuş biri suratı asık alsalarda elimdeki iş bitsin gideyim eve diye flyer dağıtıyor ...
Bu kişiden aldığınız flyer 'la yukarda anlattığım flyer arasında dağlar kadar fark var sizde tahmin etmişsinizdir.

İşte bizim burda gücümüzü genç olmamız ve enerjimizi dışarı çok iyi yansıtıyor olmamız yaratıyor.

İşte bu yüzdendir ki Youthre Republic sektörün yükselen yıldızı biz de onun sahadaki yegane neferleriyiz.

İçimi nereye döksem bilemedim...

Hayat bazen anlamsız geliyor bana.
İnandığım şeyler yıkılınca özellikle. Oysa 3 5 tane küçük şey beni mutlu edebiliyor. Ufak şeyler öyle büyük şeyler de değil. Ama inandığım değerlerin yıkılmasına tahammülüm yok...

Derdim bu dünyada sefa sürmek değil. Tek derdim adam gibi yaşayıp adam gibi de göçüp gitmek. Arkamdan 3 5 ağlayan bırakırsam da ne mutlu bana.

Bu sefer Ankara'ya geldiğimde en iyi öğrendiğim şey şu oldu insanın mutlu olabilmesi için illaki de memleketine gelmesi gerekmiyormuş. Meğersem mutlu olduğun yer memleketinmiş. Bunu ben ailenin bir küçüğü olarak idrak etmek durumunda kaldım kaldırıldım.

Meğer mutlu bir ev ne kadar da önemliymiş.

Burdan açıklamak istemediğim şeyler olsa da hayatımda bi şekilde devam etmek durumundayım. Hayat bizi hangi konumlara getirir bilemiyorum. Ama illaki doru bir yere geleceğime inanıyorum.

Eğitimini almadığım bir dalda iş yapıyorum ve yapmak istiyorum. Siz FF'deki marketing gurularına imreniyorum bazen. Ya ne güzel kontaklarla ne güzel işler başarıyorsunuz. Biz kendi kümesimizde ötüp sizin kümeste de ötebileceğimizi düşünüyoruz. Yanılıyoruz belki ancak bir gün belki gerçekleşecek olan hayallerimiz var. Belki gerçekleşmese de hayallerimiz var.

Gördüğüm her başarı hikayesinde genelde zorla okudukları bir branşı bitirdikten sonra gönüllerindeki branşda başarılı olan insanlar var. Hatta Serhat Gürcü'nün yıl sonu toplantımızda yaptığı sunumda karnesini bize ifşa etmesi beni biraz umutlandırdı. Karnede gerekirse bölümünün değiştirilmesi gibi bir ibare yer alıyordu. Bense bu dönemime kadar genelde bölümümde başarılı olmuş biriyim. Ancak lanet olası bir bölümde okuyorum kendimce.

Asıl sıkıntım yukarda yazdıklarım da değil. İş aş illaki bi şekilde bulunur. Türkiye'de kafası çalışan birinin aç kalacağına inanmayanlardanım ben. İnsan ektiğini biçer.

Sıkıntımı ne siz sorun ne ben söyleyim dostlar ve blogu ziyaret edenler.
En iyisi siz keyfinize bakın kalın sağlıcakla.

Bahadır Çiftci

Merhaba blogumu okuyan insan. Sana burda biraz da kendimden bahsetmek istedim. Sana burdan küçük trickler verecem kendim hakkında .
  • Bahadır 21/02/1986 model bir insanımsı hümanist.
  • Maymun iştahıyla tanınır. İnternette bişeyler yapabileceğine ve bir etki bırakabileceğine inanır. Ancak kodlama bilgisi yoktur.
  • Bir fikrine çok güvenirse onu sonuna kadar savunur ve bigün hayata geçirir. (Girişimcilik eylem ister)
  • Pohpohlanmayı çok sever. Kimse pohpohlamassa kendi kendini pohpohlar motive eder.
  • Zor işler yapıldıkça kolaylaşır tezini savunur.
  • Daha bu yaşında Üniversite'de işveren konumuna gelmiştir. (Bu ne demek: Youthrepublic Çukurova Kampüs Marka Yöneticisidir. )
  • KMY olduğu günden beri çok şey öğrenmiştir. Brokrasi , acil eylem planı ve risk yönetimi.
  • Bir marka'nın birebir iletişim kampanyalarında sahada görev almıştır.
  • Son 4 yıldır Adana'dan Antalya'ya ve İstanbul'a gezi düzenlemiştir. (artık çoluk çocuk gezi yapıyor bıraktım bu işleri)
  • I love Wordpress!!
  • CSS , php , java gibi dilleri çok öğrenmek istiyor ancak nerden başlayacağını bilmiyor.
  • Friendfeed'i çok geç farkettim. Keşke daha önce farketseydim.
  • 3 kardeşin ortancasıyım.. (kardeşim [link] abim [link])
  • Proje üretmeyi seviyorum.
  • Proje hayata geçirmeyi sevmiyorum .
  • Türkiye'deki hostingcilerden nefret ediyorum .. (çoğundan)
  • Beşiktaş taraftarıyım. (lisedeyken daha fanatiktim ama şimdi duruldum)
  • Hentbol geçmişim var. (sol oyun kurucu Çukobirlik yıldız ve genç takım)
  • grafi2000@hotmail.com bana ait. Satabilirim ilgilenenlere :P
  • Güzel domain gördüm mü alırım
  • Bana yardım edene minnet duyarım. Faydam dokunur kesin.
  • Trendleri takip etmeye çalışırım. Web 2.0 'ı severim.
  • Micro blogging olayı pek sarmadı. Sadece twitterfeed kullanıyorum .
  • Bazı servisleri takıntı haline getiririm. Kullanmadan edemem.
  • Babam subay emeklisi olduğu için Türkiye'nin 4 bir yanını gezdim. Adını bile hatırlamadığım bir sürü arkadaşım var. Facebook biraz yardımcı oldu bu konuda.
  • Yemek yapmayı severim. Meyhane pilavımın üstüne tanımam.
  • Yoğurdun her şeklini yerim.
  • Yeni lezzetlere açığım.
  • Ankara'lıyım ama son 10 yıldır Adana'da yaşıyorum.
  • Bi ara sözlükleri çok severdim ama gereksiz görüyorum şu anda. Uludagsozluk 1. nesil yazarım. Sadece tanıtım amaçlı kullanıyorum artık. Viral tanıtımlarda entry giriyorum.
    [link]
  • Müzik olarak çeşitli bir insanım. Başlıca : Nick Cave,Fiona Apple, Portishead , Fairuz Derin Bulut , The Doors , Pink Floyd , Kingston Wall , İncubus ve benzeri müzikleri dinlerim.
  • Yönetmen olarak tek geçerim dediğim biri yok ama Guy Ritchi filmlerini severim . Ayrıca Tarantino kral adamdır. Bi de Sırrı Süreyya sağlamdır. Barış Bayraktar'ı takip ederim.

Bloguna Mp3 Player Ekle

Evet bir çok blogcu amatör yollarla bloglarına mp3 playerlar ekliyor. Bazı servisler kapanıyor , bazıları sorun çıkarıyor .. Yani arayışa giriyorlar. Sağlam bir mp3 player olsa da kullansak diyorlar. İşte en sağlam 3 mp3 player'ı nasıl kullanacağınızı size burda anlatacağım efenim..

Öncelikle Google Reader Mp3 Player :



<embed quality="best" allowscriptaccess="never" flashvars="playerMode=embedded" type="application/x-shockwave-flash" src="http://www.google.com/reader/ui/3247397568-audio-player.swf?audioUrl=MP3_File_URL" bgcolor="#ffffff" wmode="window" width="400" height="27"></embed>


Yukardaki kodlarda MP3_Fike_URL yazan kısma mp3'ünüzün yolunu yazabilirsiniz. Şayet ben nereye upload edecem mp3'ümü diye basa sorarsanız googlepages'den gidin bir hesap alın. Sağ tarafta upload files var.

Neyse geçelin diğerini
Yahoo Mp3 Player:




Kodlar:
<embed src="http://webjay.org/flash/dark_player" width="400" height="40" wmode="transparent" flashVars="playlist_url=MP3_FILE_URL&amp;skin_color_1=-145,-89,-4,5&skin_color_2=-141,20,0,0" type="application/x-shockwave-flash" />


Odeo MP3 Player


Kodlar:
<embed type="application/x-shockwave-flash" src="http://www.odeo.com/flash/audio_player_standard_gray.swf" width="400" height="52" allowScriptAccess="always" wmode="transparent" flashvars="audio_duration=DURATION&amp;external_url=MP3_FILE_URL" />


Duration değiştirilebilir. Ben yukardaki player'da değer olarak none verdim. Siz kendi isteğinize göre değer verebilirsiniz.

Kısa bir değerlendirme yapacak olursak şayet. En başarılı mp3 player bence Google Readers mp3 Player .. Neden mi. Minimal hızlı ve kullanışlı. Gördüğünüz gibi en üstte ben de google reader mp3 player kullanıyorum sitemde. Tavsiye ederim efenim. Ziyaretçinize süpriz yapın sizde müzik koyun sitenize.

Ayakta Kal

Henüz izlemedim .. Sadece bir kaç magazin programında ve FF'de bir konuda gördüm. Bir de fragmanı izledim. Geçen de Disko Kingo'ya çıktılar. Ne olursa olsun medya bu filmi sevdi. Diyebileceğim tek şey bu belki de ama inceden de giydirmek istiyorum bu filme kendimi alamıyorum..

Öncelikle Milli Eğitim Bakanlığı'nın tepkisi var bu filme. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre bizim okullarımızda kılık kıyafet yönetmeliği bellidir . Kızlar bu kadar kısa etek giyemez diyor. Oysaki bakanlık Televizyonda reyting rekorları kıran dizilere hiç bakmıyor heralde. Hnagi dizide bir lise talebesi kız görsem etek boyu kıravatım kadar. Ee tabii ki liseli kızlarımızda onlara özenip etek boylarını o boyuta getiriyorlar. Sonra ergen çocuklarımız da kendinden geçiyor. Neyse bu konuya bu kadar değinmek istemiyorum kişisel görüşüm Televizyon ve Sinema bize olmayan bir dünyayı hayal ürünlerini tanıtınıyor zaten ancak bu sosyal hayatımıza etki ediyor maalesef. Ben liseli kızların o kadar kısa etek giymelerini şahsım adına istemiyorum. Gördüğüm zaman da hoşuma gitmiyor zaten.

Bu filmde bi de şöyle bir olay var. Görünüşe göre lise talebeleri baya bir gelişmiş. Ben lise son sınıfa kadar hala tıfıl bir tiptim... Sadece ben değil bir çok arkadaşım öyleydi. Ne zaman üniversiteye başladık bizim tipler bu filmdeki tiplere benzemeye başladı. Yani işte bir ergen suratı göremedim ya fragmanda o yüzden bu kadar gıcık oldum ve saydırıyorum bu filme :) .
Yönetmen : Adnan GÜLER
Oyuncular : Mehmet ASLAN , Sinem KOBAL , Okan KARACAN , Irmak ÜNAL
Konusu : Devlet lisesinde okuyan Ali, eğitimini özel bir okulda sürdüren Yasemin’e aşık olur. Ne var ki, lüks ve sonsuz imkanlar içinde bir yaşam süren Yasemin’in ailesi, Ali ile kızları arasında alevlenen bu aşka şiddetle karşı çıkar. Diğer yandan, Asiye de sınıf arkadaşı olan Ali’ye gizli bir aşk beslemektedir ve tek taraflı aşkının acısını çekmektedir.

Bir de şu link altındaki yorumları okumanızı tavsiye ediyorum : [link]
İŞTE BU DA FRAGMAN

Betonarme-I ıvır zıvır...

Betonarme inşaat mühendisliği dersidir efenim. Çok kasış bişeydir. Özünde öğrendiğiniz moment gibi fizik kurallarının beton ve demire göre şekillenmiş halidir.
Bu moment , mukavemet temelleri betonun ve çeliğin dayanım güçlerine göre belli temeller gösterir efenim. Her beton grubuna göre farklı sonuçlar elde ederiz.
C20 için fcd=13 (tasarım yük taşıma kapasitesi) yani bu fcd tasarımda kullanılan kat sayı. Yani gerçek değeri 20 'dir ama tasarımda güvenli tarafta kalmak için biz bunu k ile çarpıyoruz. (0.85) dolayısıyla 13 elde ediyoruz efenim..

S420 için fyd=365 bu da tasarım kuvvetidir efenim aynı mantık geçerlidir.
Ayrıca kolonların narin olup olmadığını felan da bulabiliriz. Bu bulduğumuz şeylere göre yaklaşık 4 veya 5 sayfa işlem ile sonuca ulaşırız.

Evet yarın saat 13:15 'de betonarme sınavım var. Böyle bir konuyu siz blog severler belki de merak edersiniz diye aktarmak istedim efenim..

Sayın Hocam Cengiz DÜNDAR'a da burdan selamlar söylüyorum.. Gerçekten işini ve konuyu çok iyi biliyor.. Bİze de yarın sınavda yapmak kalıyor..

2004562048 Bahadır Çiftci Bildirdi..

Blog temamı değiştirdim..

Blog temaları konusunda biraz başarısızım. Kendimi öyle görüyorum ama bu bulduğum tema çok hoşuma gitti açıkcası. Daha ferah ve modern. Widgetlerim bayaa bi boş öneride bulunursanız şayet değerlendirmek isterim..

Aslan Terbiyecisi...



Bunu daha önce biri anlatmıştı videosunu yeni izlemek nasip oldu. 2 genç afrika'da bir aslan yavrusu bulur ve evlerine götürür. Onunla birlikte yaşarlar. Aslan büyüyünce yapacak bişey kalmaz ve doğal hayata bırakırlar afrika'da. Yıllar sonra aslan'ı çok özleyen bu gençler onu görmeye giderler. Herkes şok içinde aslanımız üstlerine atlar ama oyun yapıyordur. Beni çok derinden etkileyen bir video ve kedi de olsa nankör olmayacağını gösteren bir video.

Turk Telekom Allah Bin Belanı Vere!!


Geçenler birikmiş borcumdan dolayı internetim kapandı. Turk telekom artık interneti kapatırken sinyali kesmiyor. Direk olarak hangi siteye girerseniz girin efatura.ttnet.net.tr adresine yönleniyorsunuz. Neyse madem kapattın ADSL'imi gideyim ödeyim dedim kapandığı gün gidip paramı yatırdım. Her zaman yaptığım gibi telekom bayii'nden aramadım bu sefer. Adam gerek yok hemen açılır dedi. Peki diyip eve gittim. Görünüşe göre sinyal vardı ama hala durum aynıydı. Evimde ev telefonu olmadığı için cepten aramak zorunda kaldım. Hemen kontrol ettiler haklısın hattınızı açıyoruz dediler.
Müşteri temsilcisi işlemini yapar yapmaz artık efatura sitesi de açılmaz olmuştu.. Faturayı yatırdığımdan itibaren yaklaşık 4 saat geçmesine rağmen hattım açılmadı. İyice sinirlendikten sonra tekrar aradım. Bu sefer bir bayan çıktı. Ama telefonun açılma süresi min. 6 dakika. (kontorler gidiyor bu arada) Neyse sorun yok sorun sizde demeye başladı kadın .. Beni hafakanlar bastı saydım sayıştırdım orda.
"Siz benim hakkım olan parasını ödediğim hizmetimi vermiyorsunuz. Ne biçim iş yapıyorsunuz. Bi de sorunu ben de buluyorsunuz .." gibi bir sürü laf ettim kadına . Sakinliğini korudu. Bu müşteri temsilcilerinin en çok bu huyunu seviyorum. Her zaman sakinler. Neyse arıza kaydı oluyorum beyfendi dedi. 24 saat içinde sorununuz hallolacak gibi bişey söyledi. Ki ben 1 saat internetsiz kalmaya dayanamayan adam bunu duyunca iyice çıldırdım ve lanet okudum..

Burdan Telekom'a sesleniyorum. Madem tam oturtamayacağın haltlar yiyorsun yapma. Eskisi gibi sinyali kes. Parasını ödeyip hizmet alamayan da müşterin kalmasın.. Eğer bu yazıyı okursan da bi 50 kontor at bana .. Senin yüzünden hibee olan 50 kontor. Avea ile 5 hafta internete girebileceğim 50 kontor..

MY name is Esek!!



Hay ben senin gibi program yapan insanın aklını .... Küfür etmeyecem bu blogta yaa tamam sakinleştim. Bu insanın eşşek.. gibi replikler geçen bir video. Ayrıca sunucumuz kendisi de tam olarak ingilizce bilmiyor. Sadece " What is your name" gibi şeyler söylüyor. Sabah saabah sinirlendim . Yaazamadan duramadım..

Firefox Facebook Video 2.1.2 eklentisi

Facebook'ta video arama özelliğini bir türlü bulamadım ve google'da aynen şöyle arattım "facebook video search" ilk baktığım siteler pek işime yaramadı genelde video siteleri çıktı karşıma sonra mozilla'nın eklentisi geldi karşıma. Dedim heralde oldu iş. Firefox bu işi halleder benim yerime ve hemen kurdum..
Farkettim ki video aramaya değil fakat başka işlere yarıyor bu plug-in.
Özellikler :
Embed KOD:
Çok güzel bir özellik. Facebook videosu için size özel bir embed kod hazırlıyor. Hatta bu kodu kafanıza göre ayarlayabiliyorsunuz. Boyutları falanları filanlar. Yani yakında internet sitelerinde facebook'taki videoları görmeye başlayacaz. İşte size bir örnek

Edit: Bazı embed kodlarını blogger kabul etmiyor.. Yani auto play özelliği kapatılmış kodları.. Bazen de kabul ediyor anlamış değilim o yüzden kaldırıyorum kodu.. Bu yazının bi sütündeki yazıda kabul edilmiş video'yu görebilirsiniz.


Bunun dışında video'yu direk yüklemenize veya convert edip yüklemenize de yarıyor. Direk facebook'tan vide izlerken altında çıkıyor kodlar ve butonlar. Güle güle kullanın efendim

edit: ne kadar da unutkanım. Size canım plugin'i tanıttım ama bir link vermeyi çok gördüm neden mi ? Çünkü bende ilk defa embed yapıyorum kodu sanırım ondan. ayrıca bir detay daha dikkatimi çekti. Mesela customize code dediğiniz zaman seçeneklerden ayar yapıyorsunuz. auto play kutucuğunu işaretlerseniz. sayfa açılır açılmaz oynatmaya başlıyor. gibi gibi gibi..

İşte link : Eklenti indir

Geyik mi Gerçek mi ?

Facebook'ta gezerken 2 tane arkadaşım aynı video'yu paylaşmış. Acaba ne diye bakamadan edemedim. Video'nun başlığı "mal fenerli" ... Dedim heralde aptalca bişeydir. Neyse izlemeye başladım 10. saniyede hayretle bakakaldım videoya. Gözlerimi ayıramadım. Bu gerçek mi yoksa geyik mi sorusunu sordum durdum. Video'nun sonuna geldiğimde ise maalesef gerçek olduğunu anladım . Şimdi sizleri bu güzel enteresan video ile baş başa bırakıyorum ..

Elimdeki indirim kuponları

Merhaba sayın okuyucum .. çoğumuz web işleriyle uğraşıyoruz ve çoğumuz hosting alıyoruz.
İşte size bir seçenek sunuyorum Byethost.com %10 indirim kuponu..

Kupon kodu : 2009SUPERDEAL

Bu kupon koduyla şu adresten %10 daha ucuz hosting alabilirsiniz.

Bir diğer kupon kodu ise basecamp'den.. Basecamp proje yönetim sistemleri veriyor bildiğiniz üzere. Şayet bir network yönetiyorsanız çok işinize yarayacak bi web 2.0 yazılımı..

Kupon kodu : BCNL2009

gördüğünüz gibi 2009'a girerken internet girişimleri de krizden etkilenmemek için fiyatlarını aşa çekip bunu bize hediye olarak sunuyorlar. e bize de paylaşmak ve faydalanmak kalıyor.. Afiyetle tüketin efendim..

Aratmalara cevaben..

Bazı arkadaşlar google'dan aratıp buluyor blogumu haliyle. Ancak bazen farkettiğim şey ise aslında cevabı benim blogumda olmayan şeyler aratıyorlar. Tabii bu da blogumun güvenilirliğini alt üst ediyor. Sonuçta burada spam yaptığım yok fakat bazı aratmalara cevaben bişeyler yazmak istiyorum..
reseller club nedir :
Bu arkadaşımız büyük ihtimalle bunun cevabını benim blogumda bulamadı ve hemen ayrıldı sitemden. Resellerclub aslında toptancı bir domain satış sitesi. Yani bir çok hosting firması kendi siteleri üzerinden domain satabilmek için reseller clup 'ın verdiği api'yi kullanarak siteleri üzerinden domain satabiliyorlar ve sattıkları domain üzerinden komisyon alıyorlar. Bu konu iis.com.tr 'den domain'imi nasıl kurtağımı açıklarken geçmişti aslında. Domain'imi resellerclub.com'a mail atarak kurtardım..
widget nedir :
Bunun için şu sitedeki açıklama yeterlidir..
Widget bir plaftorm üzerinde bütünleşik çalışarak o platforma ekstra özellik katan "küçük" araçlara denir.

Bu platform bir web sayfası veya widget motoru denilen alt yapı olabilir. İster web sayfanızda, ister masaüstünüzde, ister bir programın içinde widget ekleyerek bunda olmayan özellikleri ekleyebilirsiniz.

Çok basit bir widget örneği, başka bir web sitesinin sürekli güncellediği bir resmi kendi sitenizde göstermeniz olabilir. Veya sitenizde bir Sudoku oyunu yayınlayabilirsiniz.

Bir widget kendi başına çalışabilir. Widgetlar genel amaç yerine özel amaçlar doğrultusunda çalışır. Örneğin bir RSS okuyucusu, hava durumu monitörü, takvim, hesap makinesi, video yayını gibi. Bazı widgetlara parametre girerek özelleştirmek mümkündür.

Küçük olduklarından istediğiniz widgetı büyük ölçekli bir tasarımın istediğiniz bir bölümüne yerleştirebilirsiniz.

Sadece widget kullanılarak yapılan ve Başlangıç Sayfası da denilen siteler bulunmakta. Bunun en önemli örnekleri Netvibes ve PageFlakes'dir. Bu sitelerde içeriği özelleştirdiğiniz widgetlar oluşturur. Bunları sayfanın istediğiniz bölümüne sürüklemeniz mümkündür. Bu tür Kişiselleştirilebilir Başlangıç Sayfaları ile ilgili daha fazla bilgi için bu yazıyı okuyabilir, derlediğim bir listeyi buradan görebilirsiniz.

Widgetların avantajı, o konu üzerinde yoğunlaşmış kişiler tarafından hazırlanılmaları, güncellenmeleri ve kullanıcının hiç bir bilgisi olmasa da istediği işlevi kendi tasarımına ekleyebilmesidir.

Örneğin, web sitenize veya bilgisayarınızın masaüstüne bir hesap makinesi koymak isterseniz, bir script veya programlama bilgisine ihtiyaç duyarsınız. Bunun üstüne hesap makinesinin incelikleri konusunda bilgiye, deneyime ve bunu üretmek için zamana ihtiyacınız olur. Hazır widgetlar sizi tüm bunlardan kurtarır.

Web sayfalarında kullanılan widgetlar genellikle HTML, Flash veya Javascript kullanılarak hazırlanır. Bazı widgetlar kullanıcının kodu kendi sitesine kopyalaması ile çalışır çoğunluğu ise hizmeti sağlayan siteye link vererek.

Masaüstünde çalışan widgetlar için ise widget motoru yazılımı kurmak gerekir. Bu motor widgetlara bir çerçeve hizmeti sağlar. Bu widget boyutlarının küçülmesi ve işlevlerinin artması için kullanılır. Ayrıca bu tarz widgetlar internet bağlantısı olmadığında da çalışır.

Özelleştirmeye izin veren widgetlarda renk, büyüklük, içerik gibi özellikler değiştirilebilir.

Web ve bilgisayar widget kaynaklarını derlediğim bu listeden görebilirsiniz.
Babylon sözlük :
Bu bilgiye en iyi bu siteden ulaşabilirsiniz.
İnternet sayfalarındaki yabancı kelimeleri Türkçeye çevirmek, hiç bu kadar kolay olmamıştı. Kullanması en kolay sözlük olan Babylon'un son sürümünü inceledik.

MTU'yu bilirsiniz. Bilmediğiniz bir kelime mi var? Hemen kopyalarsınız. Daha sonra da MTU'yu çalıştırır yapıştırıp karşılığını öğrenirdiniz. Hele bir de adam asmaca oyunu vardı ki akıllara zarar. Konuyu fazla dağıtmadan hemen asıl anlatmak istediğimiz uygulamaya gelelim. Zamanı kısaltmak için MTU'ya kısayol atadığınız olmuştur.

Bu sefer sizlerle paylaşacağımız sözlük sayesinde çeviri yapmak için gereken zamanın bu kadar kısalacağına inanamayacaksınız. Sadece İngilizce Türkçe değil, daha birçok dilde çeviri yapabilen ve internetten de güncellenen Babylon'dan bahsediyoruz. Yapmanız gereken tek şey, sadece çevirmek istediğiniz sözlüğe tıklamak.


Her şey bu küçük pencerede geliyor.

Kısaca Babylon
Babylon, 13 dilde (İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca, İtalyanca, Portekizce,Japonca, İbranice, Çince, Rusça ve İsvçce) 25 profesyonel sözlüğü barındırıyor. Wikipedia, Britannica gibi dev ansiklopedileri de içeriyor. İnternetten de arama yapabiliyor.

:: Programı indirmek için buraya tıklayın.

Kurulumu
Yazılımı SDN Download sayfasından indirdikten sonra kurulum dosyasını çalıştırın ve sihirbazı takip edin. Sizden kullanıcı adı ve parola isteyecektir. Deneme amaçlı kullanacaksanız burayı boş bırakıp hemen yukarıda bulunan "Install as a trial product" butonuna tıklayarak birkaç saniye sürecek kurulum işlemini bitirmiş olun.


Deneme sürümünü kullanmak için bu alanı boş bırakıp, üstteki butona tıklayın.

İlginçtir, sitedeki en güncel kurulum dosyasını indirdiğimiz halde, yine de update aracı çalıştı ve verilerin güncelleneceğini söyledi. Sanıyoruz, bu durum sizin de başınıza gelecek. Dert etmeden bu işleme onay verin ve güncellemeleri yapın.

Laf aramızda; bu işlemin güncelleme değil de "korsan yazılımı denetleme" olduğundan da şüphe etmedik değil.

İnce ayar
Program Files'a ve sistem çubuğuna yerleşen Babylon, artık kullanıma hazır ama yapmamız gereken birkaç ayar var. Yazılıma, hangi dilden hangi dile çeviri yapması gerektiğini anlatmamız gerekiyor. Bunun için aşağıdaki adımları izleyin;

- Yazılımı çalıştırın.
- "menu" butonuna tıkladıktan sonra çıkan menüden "Configuration" seçeneğine tıklayın.
- Gelen pencereden hedeflenen dili seçin. Bu bölümde İngilizce ve Türkçe zaten seçili durumdadır. Başka diller de seçmek isterseniz o zaman "Ctrl" tuşuna basılı tutarak tıklama yaptığınızda seçme işlemini gerçekleştirebilirsiniz.


Çeviri yapılacak dili bu bölümde seçiyorsunuz.
Birden fazla dil seçmeniz de mümkün.

Gördüğünüz yabancı kelimeyi Babylon kullanarak çevirmek istediğinizde yapmanız gereken; önce "Ctrl" tuşuna basmak, daha sonra da çevrilmesini istediğiniz kelimeye farenin sağ tuşu ile tıklamak. Bu seçeneği de kendinize göre değişltirebilirsiniz. Bunun için aşağıdaki uygulamaları gerçekleştirmeniz gerekiyor;

- Yazılımı çalıştırın
- "menu" butonuna tıkladıktan sonra çıkan menüden "Configuration" seçeneğine tıklayın.
- Gelen pencereden "Find" alt penceresine geçin.
- "Mouse Activation" seçeneğinde bulunan "Change" butonuna basın.
- Gelen pencerede istediğiniz tuş (Alt, Ctrl gibi) bir tuşa basarak daha sonra da farenin sağ ya da sol tuşuna basın. Bu işlemi otomatik olarak kaydedecektir.


Tek tıklamada çeviri yapmak için size
uygun olan seçeneği belirleyebilirsiniz.

Babylon, mikrofona konuş!
Dilerseniz yazılımı kullanarak kelimeleri seslendirtebilirsiniz de. Bunun için ek bir dosya indirip kurmanız gerekiyor. http://www.babylon.com/files/bab_ttsf.exe adresinde bayan sesi kullanan eklentiyi, http://www.babylon.com/files/bab_ttsm.exe adresinde de erkek sesli uygulamayı indirebilirsiniz. Bu dosyanın boyutu 3,1 MB.

Türkçe sözlükler
Babylon için sözlükler yapılabiliyor. İlaç gibi gelecek Türkçe sözlükler de buna dahil. İçlerinde neler yok ki? Mühendislik terimlerini içeren sözlükten tutun, Osmanlıca kelimelerin İngilizce karşılığına kadar onlarca Türkçe sözlük bulunuyor. Bu sözlüklerin tamamına ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

İndirdiğiniz sözlüğü yazılıma eklemek için ise yapmanız gereken şey çok basit. Sadece indirdiğiniz dosyaya çift tıklamak ve sözlüğün eklenmesine onay vermek. Kısa sürede indirdiğiniz sözlük de Babylon'un veritabanına dâhil olacak ve arama sonuçlarında karşınıza çıkacaktır.

Adana topel dolmuşları :
Eski silinmiş bir yazımdan dolayı hala bu arama sonucunda yer alıyorum sanırım . Adana topel dolmuşlar Adana'nın en eski dolmuşlarıdır. Küçük beyaz münibüsler(eskiden genelde pegeuet) eski adana'dan yeni Adana'ya doğru yol alırlar. en son topel 4 vardı diye hatırlıyorum. Doğal parkın oralara kadar gidiyor. Hepsinin ortak özelliği ise. Gazipaşa'dan geçmeleri .. Eğer hastanelerde inecek varsa şöfor sorar inecek var mı diye. Ona göre güzergahını değiştirebilir.
Eski yazıma gelirse. Bir Adana efsanesidir. Uludagsozluk'te yazdığım bir entry'i aynen burda da paylaşmıştım.. Şimdi tekrar paylaşıyorum ..
er:adana
adana'da efsane olmuş bir olay.anne ve küçük çocuk en öndedir.küçük çocuk biraz yaramaz bir velettir.dolmuşun ön panelinde yer alan düğmelerle oynamaktadır.

anne:oğlum yapma bak şöför amca kızacak!!
şöför:...
çocuk oralı bile olmaz oynamaya devam eder.
anne:oğlum bak şimdi şöför amca kızacak!!
şöför:...
çocuk iyice sapıtır elini vitese götürür ve ileri geri yapmaya başlar.
anne:şöför amcası bi kızar mısın şuna???
şöför:oğlum bak yapma ananı sikecem şimdi...

(bkz: şehir efsaneleri)
Şimdilik bu kadar. Arada yine böyle çalışmalar yapacam. Hem araştırmak bana da iyi geliyor..

Hosting sorunumu çözdüm ...

Son 2 yazıdır günlerimi karartan olayı bugün sonunda çözdüm..
iis.com.tr kazığından sonra düşene bir tekme de biz atalım mantığıyla netinternet.com.tr 'den 10 YTL'lik en ucuz hostinglerini aldım. Yedeğimi dakikar içinde geri yüklediler. Üstelik gecenin 1'inde açtığım telefona da cevap verdiler. Bu güzel hizmetlerden sonra zaten satın aldığım resellerzoom reseller paketine geçme zamanı gelmişti de geçmişti .. 2 sene önce arkadaşımdan öğrendiğim hosting firması gayet sağlam çalışıyor. Zaten ekşi sözlükte aratırsanız kullananların görüşü mevcut. detaylı bilgi almak için buraya tıklayın ..
Resellerzoom'dan budget1 isimli hesabı açtım . 4 gb alan 60 gb bandwith veriyorlar. Server'ları baya bi güçlü. aylık 6.95 dolar. Aldığım paketin detayları için de buraya tıkla bi zahmet ..
20 tane account açmama izin veriyor yani bu da 200 mb'lık 20 tane hosting paketi aldığımın göstergesidir. Bu olayın bir güzel tarafı da boşta bulunan domainlerime artık zaman ayırabilecem..

iis.com.tr'den domain'imi nasıl kurtardım

Merhaba arkadaşlar. IIS.com.tr'den domain'imi nasıl kurtardım burdan açıklama gereği duydum. Belki daha domain'ine kavuşamamış arkadaşlar vardır.

Öncelikle ne olur ne olmaz diye kb.com.tr zamanın isimtescil.net'den aldığını duymuştum. Bir kaç forumda bundan bahsediyorlardı. Elimdeki Voip sayesinde hemen isimtescil'i aradım. Telefon'a çıkan kişi gerçekten ilgilendi ve maduriyetimi anladı. Hemen nerde reglendiğine baktı. Benim domain'im resellerclub.com sitesinden reglenmiş. hemen bir mail attım ve anında geri dönüş aldım. Resellerclub'ın verdiği api ile domain reglemişler. Yani toptancı gibi bişey bu resellerclub öyle diyim. Mailime gelen yanıt sisteme kaydolup support request açmam doğrultusundaydı. Hemen bir hesap açık support request gönderdim. İlk başta mantıksız bir cevap verdiler. Transfer kodumu alamadım. daha sonra ertesi gün telefonla hintli biri aradı. İkimizde yarım yamalak ingilizcemizle birbirimizin derdini anlamaya çalıştık . Sonunda ben "i want my domain transfer code" diye diretince :) hintli kardeşim sağolsun sana mail gönderiyorum maillerini kontrol et dedi.
Ama yine mail gelmemişti. Tam da artık umutsuzluğa kapılmaya başlayınca açtığım ticket'a tekrar cevap verdim. Sadece domain transfer kodumu istediğim ve bunu bana vermelerini söyledim .
aynı gün içinde gelen yanıtta yarın elinizde olacak diyordu. Ve ertesi gün gerçekten transfer kodum elimdeydi. Anında gidip isimtescil.net'e taşıdım domain'i ve yılbaşında artık domain'im emin ellerde isimtescil hesabımda duruyor. transfer işlemi için 14 ytl ödedim ve domain'imi bir yıl daha reglemişler benim için bitiş tarihim 2010 yani :) . Şu an yine hosting'im de sorun var ve siteye ulaşamıyorum. Bugün veya yarın da resellerzoom.com adresinden budget plan 1 isimli reseller hostingi alacam. yıllık 80 dolar (120 lira) 20 domain barındırabiliyorsunuz. ve 4 GB alan 6 GB 'da bandwith veriyor. Ekşi sözlükten gelen yorumlara bakabilirsiniz "resellerzoom" diye aratarak..

iis.com.tr eski adıyla kb.com.tr ile yaşadıklarım


Bunları yazmak istemiyordum aslında. Birgün belki adam akıllı hizmet verirler diye düşünüyordum. Ancak tak etti canıma.
Pisihole.com 'u host ettiğim firma iis.com.tr Şuanda girdiğinizde siteye ulaşılamıyor. Üyeler sürekli olarak mail ya da msn yoluyla bana ulaşıp bunun haberini veriyorlar. Çünkü herbirinin emeği söz konusu.
iis.com.tr'nin yaptığı ayıptır. şu an zaten kendilerinin sitesi dahi açılmıyor.. Umarım bi sorun olmaz sitem geri gelir geldiği gibi pılımı pırtımı yedeğimi alıp yeni bir hosting'e taşıyacam sitemi.

Bayramdan sonra ki kesintide sitelerinde verdikleri telefon numarası bir turk telekom bayii 'sine aitmiş. Adam günde 150 kişi arıyor. Bizim haberimiz dışında verilmiş bu numara internete dedi ve sesindeki bıkkınlıktan doğruyu söylediği anlaşılıyordu. Bu haber internete düşer düşmes sitelerini tekrar kapatıp internetteki yorumlara aldanmayın ekip yeniliyoruz server'larımızı taşıyoruz gibi bişeyler söylediler. Bu bahsettiğim firma yaklaşık 3000 tane site host eden bir firmadır. Yani 3000'e yakın kişi kendilerine şu anda küfrediyor benimle birlikte.

Peki ben bu hosting'i nasıl aldım. Bu kadar aptal mıyım diye kendi içimden geçiriyorum. Maalesef birçoğumuzun güvendiği hostbul.net adresindeki iyi yorumlara kanarak aldım ben bu hosting'i oysaki benim için büyük manevi değeri vardı bu hosting ve domain'in. Kendime aldığım bir doğum günü hediyesiydi..

Velhasıl arkadaşlar. Öyle hostbul.net'deki güzel yorumlara inanarak hosting almayın derim. Ordaki yorumların çoğunu site sahipleri atıyor. 1 tane bile kötü yorum olsa orda mutlaka bir soru işareti olsun kafanızda . Diyeceklerim bu kadar.