Pisihol yeni yeniden

Pisihole ailesi selam,

Yıllar önce başladığımız bu yolculuk artık burada devam edecek. Pisihol.com , Neden Pisihole değil de Pisihol ? Böyle gayipten sesler duyar gibi oldum bile şimdiden. Zaman geçti ama siz hala beni tanımamışsınız. Ben inatçıyım arkadaş.

Bilmeyenler için Pisihol nedir ?

Pisihol aslında 2 kelimenin birleşimidir. Pisi – Psikolojiden gelir , hol ise delik’den . (Aslına bakarsan sen de bal gibi anladın bunu pisidelik olduğunu ama bana numara yapıyosun farkediyorum bak. )

Peki pisidelik bir müzik akımı değil midir ? diye soranlarınızı duyuyorum. Aslında bir akımdır ve her akım gibi evrilebilir ve müziğin de temelinde edebiyat vardır.

Burada böyle gariplikler , şakalar , sanatsal şeyler , böyle abukluklar ve mantıksızlıklar silsilesi sergileyeceğiz.

2007 ‘de başladığımız bu serüvene tekrardan merhaba diyorum.

Belki eskiler gelmeyecek , belki yepyeni insanlar tanıyacağız burada.

Wellcome to new world

pisihol

Twitter 2010 top Trendler


Uzun zaman olmuş yazmayalı bunun en büyük nedeni mikro bloglamanın blog yazmayı öldürmesidir bence. Ayrıca tumblr'da bir fena sarıyor adamı.

Neyse Mashable'ı sıkı takip etmeye çalışıyorum ve son yazılarından birisi dikkatimi çekti.

2010'da Twitter'da en çok konuşulan konular yukarda görmüş olduğunuz resimdeki gibi.

1. Gulf Oil Spill
2. FIFA World Cup
3. Inception
4. Haiti Earthquake
5. Vuvuzela
6. Apple iPad
7. Google Android
8. Justin Bieber
9. Harry Potter & the Deathly Hallows
10. Pulpo Paul

iPhone satış rekorları kırsa da Google Android trending topic'e giriyor. Ancak iPad ile bu açığını bence kapatıyor. Ayrıca Justin Bieber'den nefret ediyor olmama rağmen çocuk bu işi biliyor bence.

Film olarak da Inception'ın trending topic'e girmesi beni fazlasıyla mutlu etti.

Seneye yeni trendlerle görüşmek üzere :)

Hepimiz kendimizi ifşa etmekten zevk duyuyoruz


Öncelikle bu söylediğim kendim için geçerli.
Üretilen her sosyal medya aygıtı kendimizi biraz daha ifşa etmemize yarıyor ve biz bunlara bayılıyoruz.
Örneğin : Forsquare
Şu an nerede olduğum kimin umrunda ama ben diyorum ki
Bak ben şuanda havaalanındayım şuraya gidecem.
Buranın kahvaltısı müthiş
Kanyon Starbucksta takılıyorum

En basitinden Facebook accountlarımız kendimizin aynası değil mi ? Şu an hangi şirket bir kişiyi işe almadan önce Facebook accountunu kontrol etmiyor. Geçenlerde bir habere göre Fransa'da fotoğraflı CV almak yasaklanmış. Düşünün işverenin fikri değişir diye devlet fotoğraflı CV'ye hayır diyor.

İfşa döneminde mobil internetin gelmesiyle birisinin yanındayken onun hakkında cep telefonunuzda dedikodu yapabiliyorsunuz.

Bir etkinliğe katılacağımızı , gittiğimiz bir etkinlikte çektiğimiz fotoğrafları anında sosyal medya'da yayınlayabiliyoruz.

Neden ??
Kendimden gelim yaparak insanların tepkilerini merak ediyoruz.
Acaba bulunduğum mekanda başka kimler var diye merak ediyoruz .
Ve ya ben çok cool'um diyip fotoğraflarımızı yükleyip bir daha o fotoğraflara bakmıyoruz .

Vodafone Allstar Geleceğinize Şekil Veriyor

Etraf kariyer etkinliklerinden geçilmiyor. Herkes bir şekilde genç ve başarılı beyinleri kendi bünyesine katmak istiyor ve bunun için farklı yollar ve programlar geliştiriyorlar.

Vodafone 'da Allstar programı ile gençlere Vodafone'da kariyer yapma imkanı sunuyor.
Peki neden ben Vodafone'u yazıyorum bunca kariyer etkinliği varken ?

Şöyle özetleyim size o zaman ;
Vodafone bu seçtiği gençlere 3 ay boyunca bazı projeler yaptıracak . Bu projelerde başarılı olan öğrenciler 4. sınıfı okurken aynı zamanda part-time olarak Vodafone genel merkez'de çalışabilecekler.

Belki hazırladıkları projeleri hayata geçirecekler. Ayrıca içlerinde başarılı olanları Yurt dışına göndererek bambaşka tecrübeler kazanabilecek. Açıkcası işe alım süreçlerinin üstünde bir program bence.

Başvurmak için :
kullanabilirsiniz.

1 Yaşına daha girdi

Geçen sene reşitliğin tadını alan kardeşim artık tam bir reşit :)
tamı tamına 19 senedir bu memleketin havasını solumasına rağmen bir çok insandan farklı tepkiler verebilen bir bünyeye sahiptir.

Şu yazısında benden bahseden kardeşceğizim hakkında ben de görüşlerimi yazayım hem de doğum günün kutlayayım dedim.

Merve 6 ocak gününe yeni girilen saatlerde doğdu sanırsam. Çünkü abimle sabah uyandığımızda evde kimsecikler yoktu.

Merve'nin doğmasıyla birlikte hiç kıskançlık krizine girdiğimi hatırlamam. Daha çok eve yeni bir oyuncak alınmışcasına sevinmiştim aslında ve bu oyuncak gerçekten görevini sonuna kadar yerine getiriyordu.

Mesela annem Merve'yi bana bırakıp çarşıya çıktığı vakit benim oyun vaktim oluyordu. Şöyleki pusette masum kendi halinde takılan Merve'yi sallamak suretiyle uyutuyor tam içi geçerken "BÖÖ!!" diyerek uyandırıyordum.

Merve'nin isim hikayesine gelirsek şayet ;
O sıralar ismini bilip şu sıralar yüzünü dahi hatırlamadığım Merve (hakkında tek bildiğim beraber bisiklete binerdik ve yaşça benden büyüktü.) bizim ufaklığın meğersem isim babası oldu. Ben annemler isim düşünürken Merve olsun dememle birlikte bizim ufaklık hayata Merve olarak tekrar bir kahkaha patlattı. (o sıralar 4-5 yaşındayım) ..

İşte Merve'nin ÖSS heyecanı ;

İşte Merve'nin ÖSS'den sonraki hali ;




İşte biz de böyle bir aileyiz.

Happy börtlek !!

One Young World

ŞİMDİ GENÇ BİR DÜNYA BULUŞMASININ TAM ZAMANI

Tarihte ilk kez ,tüm dünyadan gelen gençler birbirleriyle sınırlar ötesi bir buluşma gerçekleştirecek ve dünyanın gündeminde söz sahibi olmaya çalışacaklar. Küresel çözümler bekleyen küresel sorunları ele alacak,nasıl bir dünya istediklerini ortaya koyacaklar.

ONE YOUNG WORLD BAŞLIYOR …

One Young World ‘un ilk zirvesi Londra’da 8-10 Şubat 2010 tarihlerinde,liderlik potansiyellerini ve toplumsal olaylara ilgilerini kanıtlamış 1500 gencin katılımıyla gerçekleşecek. Bu zirvede dünyanın tüm ülkeleri temsil edilecek ve katılımlar ülke nüfuslarıyla orantılı olacak. Böylece dünyada ilk kez bir zirveye en geniş delege katılımı , dünyanın geleceğine olan etkileri ile orantılı olarak , Çin ve Hindistan’dan olacak.

ONE YOUNG WORLD DANIŞMANLARI

One Young World önergesini oluşturma , değerlendirme ve oylama aşamasında delegelere dünya liderleri yol gösterecek . Bunların arasında 3 Nobel Barış Ödülü sahibi bulunuyor.

DELEGELER :

Kofi Annan –Nobel Barış Ödülü Sahibi

Mohammed Yunus – Nobel Barış Ödülü Sahibi

Archbishop Desmond Tutu - Nobel Barış Ödülü Sahibi

Alejandro Toledo – Peru Eski Başkanı

Bob Geldof

Martin Davidson – CEO British Council

Herald Ludwig – Eşbaşkan , Lionsgate Entertainment

Oscar Morales – One Milion Voices against FARC kurucusu

Nick Haysom – United Nations Siyaset Direktörü

Tony Fernandes – Kurucu ve CEO , Air Asia

Elio Leoni-Sceti – Global CEO , EMI

Richard Sambrook – CEO , BBC Global News

Carole Stone – Genel Müdür , YouGovStone

ONE YOUNG WORLD ‘Ü DESTEKLEMEK

One Young World gençlere inanan ve güvenen tüm birey, kurum ve kuruluşların desteğine açık bir proje. Geleceğin liderleri olabilecek nitelikteki gençleri bu projeye delege olarak katılımları için önermek,kuruluşların hem gençlere ,hem de dünyanın geleceğine inandıklarını göstermek açısından çok önemli.

One Young World’un Türkiye’deki destekçisi Sabancı Holding .

Facebook’taki Sabancı Holding’in hayran sayfası üzerinden başvurunuzu sizde yapabilirsiniz.

1 dakikada dünyadaki tüm liderle seslenme şansın olsa Onlara ne söylerdin? Sen de hemen başvur ve 1 dakika içinde dünyanın tüm liderlerine sesleneceğin İngilizce bir konuşma hazırla ve bunu videoya çekip, bizimle paylaş… Londra’da düzenlenecek “One Young World”un ilk zirvesine Sabancı Holding’in katkısıyla gitme fırsatını yakala!

ZİRVE GÜNDEMİ

Gençler zirvede daha önce 70 ülkeyi kapsayan Küresel Danışma Süreci’nde ortaya konan ve gençlerin bir an önce küresel bir platformda ele alınması gerektiğini düşündükleri konulara odaklanacak:

· Daha iyi bir gelecek için yeni bir politik lider anlayışının geliştirilmesi

· Küresel iş dünyası ve toplumun geleceğinin ekonomik yönden gelişimine katkısı .

· İnançlar arası diyalog.

· Çevre sorunları.

· Medyanın değişen kimliği ve gücü.

Mülakat - Bir sonbahar filmi

Kurban bayramı beni ve kardeşimi kendisi şudur kreatif açıdan tetikledi.
Bizde kısa geyik bir mulakat filmi çektik.

Video kısa açıklaması :
Bahadır: 24 yaşında kendini beğenmiş ve gündelik figüranlık işlerinde çalışıyor. Hayatının %90 'ı işsiz olarak geçiyor. aynı zamanda balık burcu .
Merve : 19 yaşında şizofren ve tutarsız. Gündelik hayatında insanlarla konuşmadan iletişime geçebiliyor. Kaldırımlardaki fazla taşları çantasına atıyor. Dikkat ettik de bunu yaparken gözlük takıyor.




Pil Stop


Yanlış görmediniz Pit Stop felan değil pil stop.
Bu aralar internet üzerinden yapılan marka kampanyalarını sevmeye başladım açıkcası belki ilerki dönemlerde bu tip kampanyalarla ilerleyebilirim.

Neyse gelelim Duracell'e . Duracell çok akıllıca bir internet sitesi yaparak tüketicilerine marka imajını çok iyi anlatıyor.

Oyun 2 etaptan oluşuyor. 1. etapta sıradan Çinko Karbon piller ile yarışıyorsunuz. Piller diyorum dikkat ederim çünkü 2. etapta Duracell pil ile yarışıyorsunuz .

1. etapta 10 tane çinko karbon 1 tane duracell'e denk geliyor.
Ve 10 kata kadar dayanıklı olduğunu size tekrar hatırlatıyor.

Hediyelere gelirsek şayet :
6 hafta sürecek olan kampanya'da
Uzaktan kumandalı oyuncak araba
Sony Vaio Laptop
İphone 3Gs
Playstation 3 'den birisini kazanabilirsiniz.

İnternet sitesine :[link]
Facebook Fan Page : [link]

İnternette neydik , Ne olduk ?


İnternet hayatımızı bir düşünelim. Şayet IRC döneminde girdiyseniz ilk defa internete sizin için önemli şey #zurna kanalında + almaktı.

Henüz Web 2.0 kavramları piyasada yokken IRC protokolü altında Mirc ile sosyalleşiyorduk. DCC'den dosya alıp gönderiyorduk . Asla karşıdakinin fotoğrafını göremiyorduk filan .

Trendler değişip değişik Sosyal ağlar hayatımıza girmeye başladığı vakit biraz abondone olduk diyebilirim. En azından kendim için..

Yonja'nın başarısı ile birden herkesin Yonja'ya koşması ile arkadaşlarını bulması hatta burdan kız arkadaş erkek arkadaş bulması olayın rengini değiştirdi.

Arada Hi5 , Sosyomat , elektrikidaresi , 80630 , gayet.net gibi sosyal ağlar hayatımıza hızlıca girip çıktı. Sanırım elektrik idaresi kapandı şuanda .

80630 sadece invite'la üye alıyordu bana hiç bir zaman davetiye gelmedi üye de olamadım.
Ama bi ara çok iyi hatırlıyorum içinde forum barındıran sosyal ağlar baya popülerdi.

İşte bu çoğu sitede yapmanız beklenen yeni insanlarla tanışıp kendinize belkide olmadığınız bir karaktere bürünmenizi sağlamak.

Facebook çılgınlığı çıktıktan sonra kullanıcıların beklentileri değişmeye başladı. Artık tanımadığı kimseyi listesine eklemeyen hatta tanımadığı biri ekleme talebi gönderdiği zaman mesaj atarak hesap soruyorlar.

"Kardeş tanımıyorum neden ekleme talebi gönderiyorsun !" veya "tanışıyor muyuz ?" gibi mesajlar atabiliyorlar.

İnsanlar facebook'ta tanımadığı kişileri eklemek istemiyorlar.

Ve nerden nereye geldik di mi ? Daha ne olduğu cinsiyetinden dahi emin olmadığımız insanlarla IRC dertleştiğimiz günlerin üzerinden çok geçmedi. Herşey 10 yıl içinde değişti.

Hatta gelişen yazılım teknolojisiyle ve müthiş fikirlerle ortaya çıkan Friendfeed ve Twitter gibi mikro blogging siteler hatta kişisel bloglarla internet inanılmaz bir bilgi dökümanına dönüştüler.



Braun Cruzer 4 ile Tarzını Yarat

Braun'un başlattığı Tarzını Yarat kampanyası dilden dile yayılıyor. İşte ben de tarzımı yarattım ve oylarınızı bekliyorum.
Oyunun amacı : Braun Cruzer 4 'ün gerçekte sakalınızda yaptığını küçük bir oyun ile sizde resminiz üzerinde yapabiliyorsunuz. Ayrıca şöyle de bir güzelliği var. Bu işlemi yaparken sadece resminizi yüklüyorsunuz ve sakal şeklinizi seçip istediğiniz değişikleri oyun sayesinde yapabiliyorsunuz.

Peki ne kazanacaksınız ?
Oyun şöyle işliyor. Resminizi yükledikten sonra kullanıcı girişinden resminizi oylamaya açmanız gerekiyor. Oylamaya açtığınız resmi de arkadaşlarınıza göndererek oy istiyorsunuz. 1 ile 3 arasında puanlama yapıyor arkadaşlarınız da . Her oy ile birlikte çekiliş hakkı kazanıyorsunuz.
16 Kasım'da ise çekilişle hediyeler sahiplerini buluyor.
Ödüller :
6 Sony Vaio Laptop
6 İphone 3Gs
6 Sony Playstation 3
60 Braun Cruzer 4 'den biri sizin olabilir.

Ayrıca Facebook Fan Page'in üzerinde ise bir yarışma düzenliyorlar. Fan page üzerinden en çok oy ve yorumu alan hayran fotosu sahibi ise 1 adet Braun Cruzer 4 kazanma şansına erişiyor.

Siteye buradan
Bana oy vermek için buradan
Fan Page'e gitmek için buraya
tıklamanız yeterli.

Akbank Düşünce Kulübü

Geçen sene ilki düzenlenen akbank düşünce kulübü bu sene 2 yaşına giriyor.
Geçen sene 8 üniversite ile sınırlı olan kapsam da 10 üniversiteye çıkıyor.
Normal İK projelerinden daha farklı olan Akbank düşünce kulübü tamamen bir Fikir kulübü olarak ortaya çıkan bir etkinlik üstelik büyük ödül Harvard ..
Geçen sene 3 kişiyi Harvard'da yaz okuluna gönderen Akban Düşünce Kulübü bu geleneği devam ettirerek bu sene de şanslı öğrencilerin cv'lerine değer katacak hediyeler veriyor.
Başvurmak için 3. sınıfa gidiyor olmanız gerekmekte ve iyi derecede ingilizce biliyor olmanız gerekmektedir.

Katılmak için yapmanız gereken tek şey
akbankdusuncekulubu.com adresinden cv'nizi doldurup başvurmanız.

Geçen senenin talihlileri ve yapılan aktivite ile ilgili sabah gazetesinin yaptığı habere de burdan ulaşabilirsiniz : Link

Canon See Him !

Geçenlerde friendfeed'de Furkan'nın böyle bir kampanyaya başladığını öğrendim ve ona destek vermek için taaa Adana'lardan kalkıp İstanbul'a geldim..
Bu pozu verirkenki amacım ise Canon'nun hala Furkan'ı görmemesindeki tepkimdir.
Canon Furkan'ı gördükten sonra bizi de gör der ve giderim
Furkan'nın proje sitesi : canonseeme
Furkanın Friendfeed adresi : http://friendfeed.com/katatonikpatlican


Ankara 'da Likemind Bambaşka !!

Adana'da çok küçük bir grupla likemind'lara başladık. Ortalama 8-9 kişi likemind'ları yapmaya başladık. En azından Adana'da kafa dengi oturup geek muhabbeti yapabileceğim bir yeni insanlarla tanıştım.. Memnunum.

Dün gece 11 sularında Friendfeed'de bir feed'de gördüm ve hemen geliyorum dedim. Her zamanki gibi Oğulcan rehberliğimi yaptı ve sabah 9 civarında YKM 'de buluşup CEPA 'ya yol aldık.

Bu tip ortamlar ilk başlarda çok kasvetli oluyor . Özellikle hiç kimseyi tanımayan biriyseniz. Ancak ortal bir dil olan blog, pazarlama işi kurtarıyor.

Eren Yalçın(Setrow) ile e-mail marketing hakkında çok güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Mesela patent olayında ne kadar çok para döndüğünü anladım.. Davut Topçan ile keyifli sohbetler yaptık. Marro.ws takımıyla marro.ws 'nin tam olarak ne işe yaradığını birinci ağızdan dinledik.

E-ticaret sitelerinin daha iyi olması için Eren'nin projesi hakkında konuştuk. (Neredenaldin.com) hiç bir kar amacı gütmeyen bu projeye tam destek vermek istiyorum.

Online alışverişlerinizden sonra mutlaka kullandığınız sitenin olumlu ve olumsuz yönlerini sisteme girin. Sorununuz olduğu vakit site yetkililerine sistem üzerinden ulaşabiliyorsunuz.

Kendimi tanıtırken İnşaat Mühendisliği bölümünde okuyorum diyince bir anda insanlar ne alaka oluyorlar ancak reklam ve pazarlamaya olan ilgim ile bu önyargıyı kırdığıma inanıyorum.

Bu arada Tolga Özek çok kral adam.

Fotoğraflar için : [link]

Arog - Bir Taş Devri filmi


Arog'u daha demin izledim ...
Çalıntı fikir'den tutun da bilmem neye kadar bir sürü kötü eleştri alan bir film. Bu kadar kötü eleştri alan bir filme elbette önyargı oluşuyor insanda.

Ben sadece şunu söylüyorum AROG belki çok başarılı bir film değil ve filme çok fazla reklam montesi yapılmış ancak kötü zaman geçirten bir film hiç değil..

Yani ben bazı filmlere eğlencelik pop corn film tag'ı koyarım sanırım bu filmde arşivime bu tag ile girecek ..

Canımı sıkmayan bana işkence yapmayan hatta zaman zaman güldüren bir film. Bakalım Cem Yılmaz'ın yeni filmini 4 gözle bekliyorum....

Hokkobaz gibi filmler bekliyorum ondan.

AROG 'u hatırlamak için fragmanı işte aşağıda


Friendfeed

Friendfeed'i TBWA beni işe alsın blogunu duyduğum zaman keşfetmiştim. Bunu da sunipeyk'in blogunda görmüştüm. Yorumlarda friendfeed'de tartışma devam ediyor gibisinden bişeyler yazıyorlardı. O sıralar takip ettiğim bir çok sitede friendfeed'de şu oldu bu oldu öyle oldu şöyle oldu gibi yazılara rastlıyordum. Eee tabii insan meraklı bir yaratık ve bende merakımın esiri olarak friendfeed'e üye oldum.

Daha sonra baktım ki bu sosyal ağ çok fazla işinin ehli insan var. Önce ben bi kenara pısıyım da takip edeyim dedim ve bir süre öyle de yaptım.

Twitter'dan çok fazla haz etmiyorum ancak friendfeed tam benlik biçilmiş kaftan. Tüm internet yaşamınızın tek bir çatı altında toplandığını düşünün ve bir çok insanı da bu şekilde takip edebildiğinizi.

Friendfeed'e katılmadan önce ne Muge Cerman' i bilirdim ne de Serdar Kuzuluoğlu'nu ..
İşte bir sürü tanımadığım insanların arasında genelde hep aynı konudan konuşmak beni çok fazla rahatlatıyordu.

Çünkü internet piyasasına , reklama ve pazarlamaya çok ilgiliydim. Bir çok pazarlama üzerine yazan blogger'ı burada öğrendim ve takibe aldım.

Friendfeed'in hayatıma girdiğinden beri artıları çok fazladır..

Son günlerde nedense daha az girmeye başladım .. Girsem de muhabbetlere katılmadım sadece birebir tanıştığım insanların feed'leriyle ilgilendim. Çok fazla feed girmedim ... (soğudum senden friendfeed ilişkimizi gözden geçirelim bence )

Soğuma nedenlerim...
Çok eski olmamama rağmen nerde o eski günler demeye başladım ki henüz bir yıl bile olmadı kaydımı yapalı..

İlk başlarda oysaki sadece blogumu tanıtırım diye düşünüyordum. Artık öyle bi kaygım da kalmadı. Tanıyan tanısın tanımayan tanımasın çok da tın .. Google'dan aratıp bulabiliyorlar sonuçta blogumu. Hiç bir zaman şöhret peşinde koşmadım .

Friendfeed facebook'laşmaya başlıyor. Hatta yakında devlet kapatır diye de düşünmüyor değilim. Çünkü private olmayan bazı kullanıcılar pornografik içerik yayınlıyorlar.
(gerçi pardon sanatsaldı o)

Kişisel PR için de artık friendfeed'in çok önemli olmadığını düşünüyorum.
Sanırım ilk defa bir sosyal ağ ile duygusal bağ kurdum ve bunları blogumda yazıyorum.

Ama eski havasını tekrar yakalayacağını da artık düşünmemeye başladım . İyisimi hide ve block kullanıp gerisini koyvermek . Bundan sonra böyle yapacam sanırım .

(ayrıca artık arkadaşlarıma friendfeed'i arkadaşlarıma önermeyi bırakıyorum )